For Whom The Bell Tolls

20. Yüzyılın en büyük romanlarından biri, Amerikan tarihinin en büyük yazarlarından birinden

İspanya Sierra’sının çam ormanlarının yükseklerinde, bir gerilla grubu hayati bir köprüyü havaya uçurmaya hazırlanıyor.

Robert Jordan, İspanya İç Savaşı’nda cumhuriyetçi tarafta gönüllü olarak savaşan genç bir Amerikalıdır ve dinamit işini üstlenmesi için görevlendirilmiştir.

Oralarda, dağlarda, savaşın tehlikelerini ve yoğun yoldaşlığı keşfeder. Ve orada, Franco’nun isyancılarından kaçmış genç bir kadın olan Maria ile tanışır. Bu çaresiz günlerde onun kaderi şekillenecektir.

“Tutkulu ve kusurlu başyapıtı” - Observer

“Ölüm, ideoloji ve genel olarak savaşın vahşiliği üzerine, özellikle de İspanyol iç savaşı üzerine seyrek, erkeksi, dünyadan bezmiş bir meditasyon” - Sunday Telegraph

For Whom the Bell Tolls, düzensiz bir mücadelenin deneyimini politik ve askeri açıdan görmemizi sağladı... O kitap hayatımın tanıdık bir parçası haline geldi. Ve her zaman ona geri döndük, ilham almak için danıştık.” - Observer

“Çocukken okudum elbette, ama For Whom the Bell Tolls’ı okuyana kadar beni böyle etkilemedi. O kitaba bayıldım. Hâlâ bazı bölümleri yeniden okuyorum, artık hikâyenin heyecanı için değil, tekniği ve işçiliği için.” - Daily Mail

“Hemingway’in yazdığı en iyi kitap” - New York Times

“Elimizdeki İspanyol İç Savaşı hakkında en iyi kurmaca rapor” - Anthony Burgess

Ernest Hemingway 1899’da doğdu. Babası doktordu ve altı çocuğun ikincisiydi. Ailelerinin evi Chicago’nun Oak Park banliyösündeydi.

1917’de Hemingway, Kansas City Star gazetesine muhabir olarak katıldı. Ertesi yıl, İtalyan cephesinde ambulans şoförü olarak gönüllü oldu; ağır yaralanmasına rağmen hizmetleri nedeniyle ödüllendirildi. 1919’da Amerika’ya döndü ve 1921’de evlendi. 1922’de Greko-Türk savaşı üzerine haber yaptıktan sonra gazeteciliği bırakıp tamamen kurguya yöneldi. Paris’e yerleşti ve Ezra Pound ve Gertrude Stein gibi diğer Amerikalı göçmenlerle eski arkadaşlıklarını yeniden kurdu. Onların teşviki ve eleştirileri, Hemingway’in üslubunun şekillenmesinde önemli bir rol oynadı.

Hemingway’in yayımlanan ilk iki eseri Three Stories and Ten Poems ve In Our Time idi, ancak adı daha geniş çapta tanınmasını sağlayan satirik roman The Torrents of Spring oldu. Uluslararası itibarı, sonraki üç kitabıyla sağlamlaştırıldı; Fiesta, Men Without Women ve A Farewell to Arms.

Boğa güreşi, büyük oyun avcılığı ve derin deniz balıkçılığıyla tutkulu bir şekilde ilgilendi ve yazıları bunu yansıttı. İç Savaş sırasında İspanya’yı ziyaret etti ve deneyimlerini en çok satan kitabı For Whom the Bell Tolls’ta anlattı.

Doğrudan ve aldatıcı derecede basit yazı stili, taklitçilerin birçok neslini yarattı ancak eşsizdi. Günümüz edebiyatındaki konumunun tanınması, 1954’te The Old Man and the Sea yayımlandıktan sonra Nobel Edebiyat Ödülü’nü almasıyla gerçekleşti. Hemingway 1961’de öldü.